28 Ocak 2014 Salı


Direnkazova – Dih Kazak Ve Kültür 

25 Ocak Cumartesi Günü Törenle Açıldı










Kazova direnişi fabrika boşaltılmış olmasına rağmen sürüyor. Direnişin biçimi değişti. Direnişin şekli, amacı değişti ama özü değişmedi. Kazova direnişi patronlara, AKP’ye, tekellere, emperyalizme karşı sürüyor. Patronlar Somuncu ailesi işçilerle uğraşmaya, saldırmaya devam ediyor. İşçilerin icra yoluyla aldıkları makinelerin mülkiyetinin işçilere geçmesini engellemek için bir sürü itiraz yaptılar. Süreci uzattılar. İşçilerin yargılandığı davalar açılmasını sağladılar. Bir devrimciye ceza verilmesini sağladılar. Patronlar bugüne kadar işçileri sömürdükleri yetmiyormuş gibi işçilere saldırmaya devam ediyorlar.
Kazova işçileri patronlara, AKP’ye, tekellere karşı böyle direniyor. Direniş öğrenerek ve öğreterek sürüyor.
Kazova işçileri işgal ettikleri fabrikayı boşaltırken halka söz vermişlerdi. Halk için ucuz ve kaliteli kazak üretecekler. Verdikleri sözü tuttular. Ucuz ve kaliteli kazakları halka ulaştırmak için satış mağazası diyebileceğimiz ama gerçekte mağaza olmayan bir yer açtılar. DİRENKAZOVA – DİH KAZAK VE KÜLTÜR isimli bu yer Şişli Merkez Mahallesi, Abide-i Hürriyet Caddesi Hanımefendi sokak No: 4/ A ŞİŞLİ / İSTANBUL adresinde çalışmaya başladı. Aslında adı üstünde olan bu yerde adından da anlaşılacağı gibi ucuz ve kaliteli kazaklar halka ulaştırılacak. Aynı zamanda ve olması gerektiği gibi burası direnişin içinde doğduğu için direnişin bir kurumu da olacak. Nitekim satış bölümü aynı zamanda direnişini anlatıldığı bir sanat alanına döndürüldü. Satış bölümünün alt katı ise kültür merkezi olarak düzenlenecek. Alt katta bulunan bahçe ise işçiler tarafından yeşillendirildi. Tamamen beton kaplı bölüm Horasan harcı ile sıvandı, saksıda çiçekler ekildi, yerli tohumlarla üretim yapılacak küçük bir sera oluşturuldu. Ve bütün bu işler yardımlaşma ve dayanışmayla yapıldı. Halkın, işçilerin, direnenlerin, sanatçıların, aydınların örgütlü faaliyeti bu merkezi yarattı.
Direniş içinde doğan DİRENKAZOVA – DİH KAZAK VE KÜLTÜR 25 Ocak 2014 Cumartesi günü düzenlenen törenle açıldı.
Açılış töreni saat 15.30’da Şişli Meydanından yürüyüşle başladı. Yaklaşık 500 kişi sloganlarla yürüyerek mağazaya geldiler. Yürüyüşte kimler yoktu ki; direnen BELTAŞ işçileri, BEDAŞ işçileri, Şişli Belediyesi işçileri, GOLDAŞ işçileri, EGS işçileri, Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, HEY Tekstil işçileri, Rozateks işçileri, Punto Deri işçileri, Halkın Mühendis Mimarları, Kuruçeşme Kıraç halkı… Haklarını meşruluk temelinde mücadele ederek arayan direnenlerin tamamı orada idi. Herkes pankartları, önlükleriyle kortejin içinde yerini aldı.
Saat 16.00’da mağaza önüne gelindiğinde açılış programı da başladı. Önce direnen Kazova işçileri adına Serkan Gönüş konuşmasını yaptı. Serkan Gönüş’ün konuşması aşağıdadır;
DİRENDİK KAZANDIK.
ŞİMDİ DİRENİŞİMİZİ BÜYÜTÜYORUZ
31 Ocak 2013 tarihinde patronlarımız bizi kapının önüne koyduğunda kendimizi çaresiz hissetmiştik. Bazılarımız evlerine gitti, bazılarımız başka iş buldu. Ne de olsa patronlarımız makineleri, iplikleri, kazakları alıp kaçmışlardı. Bize hurdalardan başka bir şey bırakmamıştı.
Ama bizim ellerimiz üreten eller. Ve biz çaresiz değiliz. Direnmeye başladık. Devrimci İşçi Hareketinin yol göstericiliğinde direndik. Belki ilk kez yürüyüş yapıyor, ilk kez slogan atıyorduk. Tecrübe kazandık. Kendi küçük dünyamızdan çıktık. Dünyamız büyüdü. Dayanışmayı öğrendik.
Direniş aynı zamanda kendi içinde üretimi de barındırır. Biz de üretime devam ettik. Makineleri onardık, çalıştırdık.
Direnişimiz çeşitli eylemlerle sürdü ve 2013 yılı Aralık ayında bitti. Biz kazandık. Fabrikada kalan hurda makinelere icra yoluyla el koyduk. Ama patronlarımız bizimle uğraşmaya devam ettiler. Bir öğünde 60 tane köfte yiyen patronumuz Umut Somuncu yaptığımız icraya karşı akla gelebilecek her itirazı yaptı ve süreci uzattı. Şimdi mahkemelerin sonuçlanmasını beklememiz gerekiyor.
Biz direnişe başlarken çaresiz değiliz demiştik. Şimdi de çaresiz değiliz. Direnişimiz bitmedi, sürüyor. Sadece biçimi, yeri, koşulları değişti o kadar.
Direniş içinde halkımıza söz vermiştik. Sözümüzü tutacağız. Halk için ucuz ve kaliteli kazak üreteceğiz. Patron olmayacak başımızda. Kendi işimizin sahibi olacağız. Kendimiz üretip, kendimiz yöneteceğiz.
Bunun için ihtiyacımız olan makineleri hem Somunculardan hem de halkımızın dayanışmasıyla almak istiyoruz. Somunculardan bizim emeğimizin karşılığı olan makineleri kesinlikle alacağız. Ama bu süreç bitene kadar üretimsiz kalmak istemiyoruz. Bu nedenle halkımızın yardımlaşmasıyla kendimiz için makine alacağız ve bu makinelerle halkımız için ucuz ve kaliteli kazak üreteceğiz. Halkımızı kanser yapan ucuz ve naylon ipliklere mahkûm etmeyeceğiz.
Direnişimiz içinde doğan DirenKazova – DİH Kazak ve Kültür yeni bir direniş mevziisidir. Şimdi direnişimiz bu mevzide devam ediyor. Biliyoruz ki önümüze bir sürü engel çıkacak. Ama hepsini aşacağız. Kararlıyız. Ve kazanacağız.
Yolumuza küçük küçük zaferlerle devam edeceğiz. Hayatın ve devrimin iyi bir öğrencisi olacağız.
Açılışımıza geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz.
DİRENEN KAZOVA İŞÇİLERİ MECLİSİ
Kazova işçisi Serkan Gönüş’den sonra Devrimci İşçi Hareketi adına Gürdoğan İşçi konuşmasını yaptı. Devrimci İşçi Hareketi adına yapılan konuşmanın tam metni aşağıdadır;
DİRENEN KAZANIR. KAZANMANIN YOLU MAHKEME KORİDORLARINDA KOŞTURMAK DEĞİL, HAKLILIĞINA OLAN İNANÇLA MEŞRU ZEMİNDE MÜCADELE ETMEKTİR
Bugün burada emperyalizme, kapitalizme, yerli işbirlikçilerine karşı kazandığımız küçük bir zaferi kutlamak için toplandık. Elbette Kazova direnişi birkaç işçinin patronları tarafından gasp edilen alacaklarını almanın çok ötesine geçmiştir. Bu direnişin tarihi, çeşitli güçlerin bu direnişte aldıkları yer de bunu kanıtlamaktadır.
Bir tarafta patronlar Somuncu ailesi, AKP, Polis, Yargı, TEK, BEDAŞ; İSKİ gibi nerede ise düzenin tüm güçleri varken diğer tarafta halk vardı. Aydını, sanatçısı, işçisi, memuru ile halk… Bu direniş kriz diyerek binlerce işçiyi işsiz bırakan, maaşlarını açlık seviyesine indiren tekellere karşı kazanılmış küçük bir zaferdir. Ama zaferi kazanmanın yolunu göstermesi bakımından önemlidir. Kazanmanın yolu direnmekten geçer.
Daha önce açıklanmıştı Başbakan Erdoğan’ın giydiği kazaklar Kazova fabrikasında dokunmuş. Hem de uzun kollu olarak. Somuncu ailesi bunun karşılığını fazlasıyla da almış durumda. Fabrikadaki makineleri, iplikleri, kazakları çalmaları suç kabul edilmedi. Ama haklarını almak için direnen işçilere şu ana kadar 3 dava açıldı. Bir davada yargılanan devrimci patronların kızını dövdüğü iddiasıyla cezalandırıldı. Burada sorun ceza verilmesi değil ceza verilen dosyada delil olmamasıdır. Tanık, görüntü hiçbir şey yok. Sadece patronun kızının şikayeti var ve bu ceza verilmesi için yeterli oluyor. Kazova işçileri bir dosyada hırsızlık yaptıkları iddiasıyla başka bir dosyada da patronlara hakaret ettikleri iddiasıyla yargılanıyorlar. Devrimciye ceza verilmesi bu davaların da nasıl sonuçlanacağı konusunda bir fikir veriyor.
Yaklaşık 10 ay süren direniş makinelerin icra yoluyla alınmasıyla sonuçlanmıştı. Somuncular utanmadan akla gelebilecek bütün itirazları yaptılar. Şimdi makinelerin mülkiyetini alabilmek için uzun sürecek bir mahkeme maratonunun sonuçlanmasını beklemek gerekiyor.
Elbette hukuk alanında yapılması gerekenlerin tamamı yapılacaktır. Ama biz bu uzun maratonun sonuçlanmasını beklemeyelim diyoruz.
Kazova işçileri üretim yapmaya hazırlar. İhtiyaçları olan tek şey makine. Onların dokuma makinelerine ihtiyaçları var.
Bugün açılışını yaptığımız kazak ve kültür bu makinelerin dayanışmayla sağlanabileceğini gösterdi. Kazova işçileri buraya halkın dayanışması ve sahiplenmesiyle geldi. Tekellerin, şirketlerin on binlerce lira vererek yaptırabilecekleri işleri biz ücretsiz yaptık. Sanatçılarımız zemine taş döşediler, işçiler resim yaptılar.
Direnişin içinden doğan DirenKazova – DİH yine direnişi simgelemeye devam ediyor. Biz mahkeme kapılarını değil alanları, sokakları tercih ettik. Mağazamızın zemini de bunu anlatıyor. Mağazamız sokakta, sokak mağazamızın içinde.
Direniş uluslararası alanda da büyüdü. Buradan müjde olarak söylemek istiyoruz; 15 Şubat 2014 tarihinde Küba Genç Milli Takımının Bask ülkesi Genç Milli Takımıyla yapacağı maçta giyeceği formaları Kazova işçileri dokuyacak. Bu iki açıdan önemlidir; birincisi Amerikan ablukası altındaki Küba halkıyla dostluk ve dayanışmamızı böyle de göstermiş olacağız. İkincisi emperyalizm tarafından tanınmayan ve işgal altında olan Bask halkının ulusal haklarını tanıdığımızı göstermiş olacağız. Emperyalizmin en yoğun sömürdüğü alanlardın başında gelen futbolu da emperyalizmin elinden alacağız. Spor halkın hizmetine girecek. Bunun için anti-emperyalist tavrı olan bütün sporcu ve kulüplerle ilişki kuracağız. Zanetti, Maradona, Messi tanışacağımız futbolcuların başında geliyor. Livorno futbol takımını da unutmadık. Sporu emperyalistlerin at koşturduğu, para kazandığı ve halkı uyuttuğu bir silah olmaktan çıkaracağız.
Nasıl bugüne dayanışmayla geldiysek şimdi de diyoruz ki biz halk olarak Kazova işçilerinin ihtiyacı olan makineleri temin edebiliriz. Onlar da bizim temin ettiğimiz makinelerle ucuz ve kaliteli kazak üretecekler. Bu nedenle buradan iki çağrı yapmak istiyoruz.
1- El ele verelim ve Kazova işçilerinin ihtiyacı olan makineleri temin edelim. Bunu yapabiliriz.
2- Kazova işçilerinin davalarını takip edelim. Utanmaz, arlanmaz patronları hala işçilerle uğraşıyor. İşçilere bıraktığı üç tane hurda dokuma makinesini bile çok görüyor. Kaldı ki bu üç makineyi çalışır hale getiren de işçilerdir. İşçilere borcum yok diyor, alacaklarını ödedim diyor. Yalan söylüyor. Ama ona yalan söylemek serbest bizim gerçekleri söylememiz suç. Bu nedenle yargılanan Kazova işçilerinin yanında olalım.
DİRENKAZOVA-DİH KAZAK VE KÜLTÜRÜN AÇILIŞINDA BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ; BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM…
DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİ
Devrimci İşçi Hareketinden sonra Nakliyat – İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu konuştu. Ali Rıza Küçükosmanoğlu konuşmasında Kazova direnişinin önemini vurguladı. Bu direnişin aynı zamanda sendika yöneticilerinin durumunu da ortaya koyan bir direniş olduğunu vurgulayan başkan, sendika yöneticilerinin işçi sınıfına arkalarını döndüklerini, patronları korur hale geldiklerini, Kazova direnişine hiçbir sendikacının sahip çıkmadığını anlattı. Ardından sahneye sanatçı dostumuz Feyyaz Yaman çıktı. Feyyaz Yaman Kazova işçilerinin yakından tanıdığı birisidir. Direnişe kendi üretimleriyle katık sunan Feyyaz Yaman şimdi de mağazanın dekorasyonunu kendi elleriyle yaparak direnişin aynı zamanda kendi direnişi olduğunu da gösterdi. Konuşmasında sanatçılarla işçiler, emekçiler, halka arasındaki uçurumun Kazova direnişiyle birlikte kalkmaya başladığın belirten Feyyaz Yaman sanatçıların işçilerle Kazova’da buluştuğunu söyledi. Kazak ve kültürün yapımında sanatçıların emekleriyle de çalıştığını anlatan Feyyaz Yaman buranın artık bir direniş merkezi olduğunu söyledi. Feyyaz Yaman’dan sonra direnen işçilerden söz almak isteyenler düşüncelerini anlattılar. EGS işçileri, Punto Deri işçileri, GOLDAŞ işçileri sırayla çıkarak direnişe desteklerini anlattılar. Ardından Kazova işçileri bir defile daha yaptılar. Bu sefer fabrikada yapılan üretimden kalan kazakları değil yeni tasarlanmış kazakları sergilediler. Yeni tasarım kazakların bir kısmı direnişi anlatıyordu. Örneğin bir Molotof şişesi olan tasarım, gaz maskesi olan tasarım gibi. Ya da DirenKazova gibi sloganlar yazılı özgün tasarımlar gibi. Ayrıca Marmara ve Van depremlerinden sonra çocukların eğitimi programlarına katılan çocukların yaptığı resimlerden seçilen bazı resimlerde kazak deseni haline getirilmişti. Bu kazaklar da sergilendi.Bu şekilde sergilenen kazakların üzerinde aynı zamanda resmi yapan çocuğun adı da yazılı idi.
Yeni hazırlanan kazakları Ece Temelkuran, Tuba Ünsal, Metin Üstündağ (Met – Üst ) gibi sanatçı ve aydınlar birlikte sundular. Defilenin ardından Ötekiler Müzik Topluluğu kendi parçalarını seslendirdi. Ötekilerden sonra Bandista, son olaraktan Grup Yorum çıkarak parçalarını direnenler için söylediler.
Saat 15.30’da başlayan açılış programı saat 19.00’da ona erdi.

23 Ocak 2014 Perşembe

ÇAĞRI!


DirenKazova – DİH   Kültür Merkezi ve Mağazası
Açılış Töreninin;
Tarihi             : 25 Ocak 2014 Cumartesi.
Toplanma saati        : 15.30
Toplanma Yeri         : Şişli Camisi önü. Şişli Meydanı.
Törenin adresi         : Merkez Mahallesi Abide-i Hürriyet Cad. Hanımefendi sokak No: 4/A ŞİŞLİ / İSTANBUL.


NOT: Şişli Camisi önünden 15.30’da toplanılıp, yürüyüş yapılarak mağaza önüne gelinecek ve açılış töreni mağaza önünde yapılacaktır.

TÜM HALKIMIZI BU GÜNÜMÜZDE YANIMIZDA OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ...




DİRENEN KAZOVA İŞÇİLERİ MECLİSİ