KAZOVA DİRENİŞ GÜNLÜĞÜ
19 (Eylül Perşembe)
Bu gün günümüz eylemlerle geçecek. Gün boyu ziyaretçilerimiz
geldi. Onlarla öğlene kadar sohbet edip çaylarımızı içtikten sonra saat 15.00’da
patronumuzun kızı Gaye Somuncu’nun bizler hakkında savcılığa şikâyette
bulunmasıyla ilgili çalıştığı Çalık Holding önünde basın açıklaması yapmak
üzere yola çıktık. Eylemimiz güzel geçti. Basın oradaydı. Röportaj yaptılar
bizlerle.
Eylemden sonra çadırımıza geri döndük. Bir sonraki eylemimiz
Mecidiyeköy’de olacak. Taşıyacağımız dövizleri hazırladık. Biraz dinlenip yemek
yedikten sonra 18.00’da yola çıktık.
Saat 18. 30’da daha dövizlerimizi açar açmaz Metrobüs
girişinde, sivil ve çevik kuvvet polisleri tarafından kalkanlarla önümüz
kesildi. Halkımız bizlerden önce ‘’ayıp
ya hakkını arayan işçilerin bile önün kalkanlarla kesiliyor’’ diyerek
tepki gösterdi. Gerekçe; Taksim’e
çağrıların olduğu ve güvenlik vs… sıralamaya başladılar. Bizlerde, ‘’Sadaka Değil Hakkımızı İstiyoruz,
Hakkımızı Ümit Somuncu’ya Yedirmeyiz, Direne Direne Kazanacağız’’
sloganlarıyla bildirilerimizi dağıtarak, Şişli Camisi’ne kadar yürüdük. El ele
tutarak, zincir oluşturup yaptığımız bu eylem çok iyi bir eylem oldu. Kimisi
desteklerini belirten sözlerle el salladı, kimisi alkışladı. Caminin önünde
basın açıklaması yaptık. Bu arada basının da eylemimize yoğun ilgisi vardı.
Attığımız sloganlarla eylemimizi bitirerek çadırımıza geri döndük.
Geldiğimizde çadır kalabalıktı. Çay da hazırdı. Geç saatlere
kadar da kalabalık sürdü. Sonrasında gececi arkadaşlarımız evlerine gitmek
üzere ayrıldı. Bir günümüz böyle geçti.
(20 Eylül Cuma)
Direnişimizin sesi her geçen gün daha fazla kişiye ulaşıyor. Bugün
ziyaretçilerimiz hiç eksik olmadı yine. Sanırız bundan sonrada hiç kesilmez. Bu
arada o kadar çok mail ve dayanışma telefonu geliyor ki, bazen bir sonraki güne sarkıyor cevap
vermemiz. Sizlerle mail yoluyla duygularını paylaşan bir arkadaşımızın yazdıklarını
aktarmak istiyoruz. İstiyoruz, çünkü; Sadece şiirsel oluşu nedeniyle değil.
Sendikaların bile sürecin çok gerisinde kaldığı bir dönemde, bu halktan ‘’adam olmaz, işçiler eski işçi değil’’
vs… bahanelerinin arkasına sığınarak kendi korkaklıklarını ve sınırlarını
aşamayanların duymasını ve ders almasını istiyoruz. Uzatmadan sözü arkadaşımıza
bırakalım;
‘’Merhaba güzel
insanlar.
Sizden kaldı mı diye
düşünürken, hiç olmadık anlarda karşılaşıyor insan mücadele eden böyle özel
insanlarla.
Ne güzel bir direniş
biçiminiz var sizin öyle. Kendin üret, kendine çalış, emeğim benim. Ona
biçilecek değeri verecek de benim demişsiniz size mubahtır. Helali hoştur. Bir
gece yarısı, Haziran gecesi sizi görmüştüm ilk çadırınızda. Ne görkemliydiniz,
ne yürekli. Size kanım kaynadı. Başımla selamladım aldınız selamımı. Oracıkta
sanki geçenlerin selamını beklediniz, ertesi gün size yanaşıp konuşmalarını,
bir ertesi gün dayanışmasını paylaşmasını belki beklediniz. Kim bilir neler
yaptılar hakkınız olanı almanız uğrunda sizlere. Ne tehditler, nasıl şiddetler.
Ama yılmadınız. Nasıl güçlüsünüz anlatamam. Nasıl umut vericisiniz, nasıl güzel
ders verirsiniz insan olamayana. Nasıl güzelsiniz, nasıl enerji yüklediniz bana
akşam akşam aldığım bu haberle. Direniş yönteminiz paha biçilemez!! Çok
mutluyum sizin gibilerle aynı şehrin bu pis de olsa azıcık aralıktan var
ettiğimiz temiz teneffüsünü solumak için çabalayan onurlu insanlarıyla bir
arada yaşadığım için. Nasıl şanslıyım anlatamam. Ümit vaat ediyorsunuz
insanlığa. Hepinizin günlerce süren bu değerli emeğine o birleştirdiğiniz güzel
yüreklerine sağlık. Var olun içimi
sevinçle doldurdunuz:)
En kısa zamanda gelip
sizlerle tanışmak ve o nimet ellerinizden çıkan kazaktan alabilmek ümidiyle
içinizde var ettiğiniz o sıcacık sevgiyle kalın.’’
(21 Eylül Cumartesi)
Sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı yaptık. Bugün gündüz
gelecek arkadaşlarımız biraz geç gelecekler. Çünkü kamyonla ip getirecekler.
Onları beklerken ziyaretçilerimiz sabah itibariyle gelmeye başladı. İçeride
kazaklara bakarak, seçip aldılar. Bugün de maillerimiz yoğun. İl dışından hatta
yurt dışından destekler, tebrikler almaya devam ediyoruz. Öğlene doğru iki
kamyon ip ve biraz kazak geldi. İçeri taşıdık.
Öğleden sonra HDK Şişli örgütü ziyaretimize geldi.
Çaylarımızı yudumlarken, direniş hakkında sohbet ettik. Fabrikayı gezdirdik.
Bugün akşama kadar gelenimiz eksik olmadı. Satışlarımızda bugün iyiydi. Ancak
bizi asıl mutlu eden bu direnişin bu kadar sahiplenilmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder