KAZOVA DİRENİŞ GÜNLÜĞÜ
(28 Eylül Cumartesi)
Direnişimiz ve mücadelemiz için
büyük önem taşıyacak olan güne başlarken ilk ziyaretçilerimiz geliyor. Kandıra
F tipinde kalan özgür tutsaklar. Direnişimizi coşkuyla selamlıyorlar. Bu bize
sabahın ilk saatlerinde büyük moral oluyor.
Gün boyunca aylardır direnerek, işgal
ederek ürettiğimiz kazaklarımızı büyük olasılıkla hayatlarında hiç defile
görmemiş olan emekçi halkımıza sergileyeceğiz.
Hazırlıklarımız öğlen saatlerinde
hızlandı. Ses düzeni, sahne ve direniş defilesi podyumumuz için malzemeler
geldi. İdil Kültür Merkezi’nden gelen arkadaşlar ses sistemini kurarken, Ütopya
Organizasyondan arkadaşlarımız sahne ve defilenin yapılacağı podyumun
kurulmasıyla ilgileniyorlar. Bizler de bir yandan binanın ön cephesine
astığımız pankartları düzenliyoruz. Alana il gelenler Dev Genç’liler oldu. İTÜ
Meclisi, Kocamustafapaşa, Maçka, Yoğurtçu Parkı, Merter, Tatavla, Abbasağa,
Bakırköy, Şişli Merkez, Beykoz forumlarının yanı sıra, Mimar Sinan, Galatasaray
ve Boğaziçi Üniversite öğrencileri katıldılar.
Ve saat geldi. 19.00’da
etkinliğimiz başladı. Önce Teneke Trampet Müzik Grubu sahneye çıkarak
şarkılarını bizler için söylediler.
Ardından Devrimci İşçi Hareketi
adına Behiç Aşçı söz aldı. ‘’Bu direnişin
sadece alacak meselesi olmadığını, iki ideolojinin, iki farklı sınıfın
çatışması olduğunu ve işçilerden yana olanların bugün burada olduklarını’’ vurguladı.
Bu esnada sürekli ‘’Kazova İşçisi Yalnız
Değildir, Yaşasın Kazova Direnişimiz, İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız’’
sloganları atıldı.
Sonra bizden iki arkadaşımız
sahneye çıktı. Direnişin bu zamana kadar geçirdiği süreci özetleyerek, ‘’amacımız bizi sömüren birileri olmadan
kaliteli ürünleri, ucuza halkımız için üretmek’’ dediler.
Şişli Belediyesi işçilerinden Savaş
Doğan ve Beşiktaş Belediyesi işçilerinden Rıdvan Çalışkan hem kendi
belediyelerindeki patron sendikacılığını hem de Kazova tekstil işçileriyle
dayanışmalarını anlattılar.
Konuşmaların ardından bizim
ürettiğimiz kazakları, Pelin Batu, Nilüfer Açıkalın, Mehmet Esatoğlu, Hakan
Yeşilyurt, İlkay Akkaya, Gülay, Cengiz Bozkurt, Serhat Tutumluer, Selçuk Balcı,
Ötekiler Müzik Topluluğu, Güler İnce, Burcu Demir, Merve Tuba Taruk, Ezgi Kaya
sahnede sergiledi.
Defilenin hazırlanmasında büyük
emeği geçen Metin Yeğin bir konuşma yaparak, burjuvazinin defilelerine karşılık
işçilerin de kendi modalarını tanıttıklarını, işçilerin “modasının” işgal,
direniş, üretim olduğunu söyledi.
Halkın Hukuk Bürosu’nun bu yıl
üçüncüsünü düzenlediği uluslararası sempozyuma katılmak için şuan ülkemizde
bulunan Latin Amerika, Arjantin, Şili,
Almanya, Brezilya, Kanada, Suriye, ABD, İngiltere’den gelen avukatlarda
etkinliğimize katıldılar. Sahneye çıkarak Arjantin’de çok sayıda buna benzer
işgallerin olduğunu söyleyerek başarılar diledi.
Sahneye şimdi de Gülay, Hakan
Yeşilyurt, İlkay Akkaya ve Bandista çıkarak şarkılarını söylediler.
Dün hayatını kaybeden ve halkın
sevdiği değerli bir sanatçı olan Tuncel Kurtiz’i anmak için, Grup Yorum’un 25. yıl
konserinden Geçit Yok adlı şiiri okurken çekilmiş bir kesit sinevizyonla duvara
yansıtıldı. Bu sırada, ‘’Tuncel Kurtiz Ölümsüzdür’’ sloganları yükselmeye
başladı.
Geceye çok sayıda basın mensubu ve Nur
Süer, Deniz Türkali’de katıldılar. Üniversitelerden öğretim görevlileri,
Devrimci Müslümanlar, SDP daha sayamadığımız, aklımızda tutamadığımız birçok
dostlarımız bizi yalnız bırakmadılar.
En son sahneye Grup Yorum çıktı.
Söyledikleri türküler ve marşlarla hep birlikte sahnenin her iki tarafında
halaylar çekildi. Halk ayaklanması sırasında polisin attığı gaz bombasıyla
başından yaralanan ve 3 aydan fazla süredir komada olan Berkin Elvan’ı da
unutmadık. ’’Berkin Elvan onurumuzdur,
Diren Berkin Kazova Seninle’’ sloganlarıyla inledi Bomonti sokakları. Grup
Yorum’ da Berkin için Büyü adlı şarkısını Davut abinin 6 yaşındaki oğlu
Boran’la birlikte söyledi. Büyük ilgi çeken şarkı hepimizi duygulandırdı. Sonra
tüm işçiler Grup Yorum ile birlikte sahneye çıkarak Haklıyız Kazanacağız
marşını söyleyerek programı bitirdik.
KAZOVA
DİRENİŞ GÜNLÜĞÜ (29 Eylül Pazar)
Bu haftayı yoğun bir şekilde dün
yaptığımız defileye hazırlıklarla geçirdiğimiz için bugün hepimiz biraz
yorgunuz.
Bir arkadaşımızı öğlen Bursa’da
yapılacak foruma yolladık. Arzu Çerkezoğlu ve Volkan Yaraşır’ın da yer aldığı
Bursa’nın Osmangazi Heykel Parkı’nda yapılan forumda Feniş İşçileri de vardı.
Onlarda geçtiğimiz günlerde fabrikayı işgal etmişlerdi. Panel havasında geçen
konuşmalarda genelde işçi direnişleri, direnişlerle dayanışmanın önemi ve mücadele
üzerine konuşuldu. Ürettiğimiz kazakları da sergilediğimiz öğleden sonra
başlayan forum 18.00’da bitti.
Öğlen SYKP (Sosyalist
Yeniden Kuruluş Partisi) ve Yel Değirmeni formu kalabalık bir şekilde ziyarete
geldiler. Çaylarımızı yudumlarken, direnişimiz hakkında bilgi vererek sohbet
ettik. Sonrasında fabrikayı gezdirerek, ürettiğimiz kazakları gösterdik.
Dayanışmak için kazaklarımızdan aldılar.
Akşama doğru, Yunanistan, Fransa ve
Almanya’dan misafirlerimiz vardı. Ülkelerindeki sosyalist basın yayın organları
için Devrimci işçi Hareketi’nden bir arkadaşımızla röportaj yaptılar. Kazova
direnişi hakkında nasıl bir yol izledikleri hakkında bilgi aldılar.
Akşama kadar gelenimiz eksik
olmadı. Bugünü de böyle geride bıraktık.
KAZOVA
DİRENİŞ GÜNLÜĞÜ
(30 Eylül Pazartesi)
Haftanın ilk günü erkenden kalkarak
kahvaltımızı yaptık. Öğlene kadar tek tük ürettiğimiz kazaklardan almak için
gelenler oldu.
Öğle saatlerinde, Bursa’nın Nilüfer
formundan bir kişi ziyaretimize geldi. Daha önce telefonla da görüşmüştük. Çay ikram ederek direnişimizi anlattık. Büyük
bir ilgiyle dinledi. Fabrikayı gezdirerek birkaç tane numune kazak verdik. Bursa’daki
arkadaşlarına gösterip bizlere sipariş vereceklerini söyleyerek ayrıldı.
Akşam Birgün gazetesinden
arkadaşlar geldi. Taşeronluk sistemiyle ilgili bir belgesel yapmak için
bizlerle röportaj yapmak istediklerini söylediler. Bizde onları geri
çevirmedik. Sürecimizi anlatarak üretim aşamasına nasıl geldiğimizi aktardık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder